The Grudge [Turkish translation]
The Grudge [Turkish translation]
Nefreti sanki karamsarlığın tacıymış gibi giy.
Neye tahammül edip etmeyeceğimizi hesapla.
Her şeyi kontrol etmek için, çaresizce
Günah keçilerini bağışlayamıyorum.
Ona bir temele sarılırmış gibi sarıl. Yoksa hepsi çöker.
Tüm inkarları haklı çıkar ve onları, sonu yalnızlık olan yolda taşı.
Ona bir temele sarılırmış gibi sarıl. Yoksa hepsi çöker.
Yanılma korkusu. İçinde hapsolduğun bir hücredir.
Satürn yükseliyor, 'bir' ya da 'on' seç birini. Değiş ya da hatalarını tekrarla.
Ona bir temele sarılırmış gibi sarıl. Yoksa hepsi çöker.
Tüm inkarları haklı çıkar ve onları, sonu yalnızlık olan yolda taşı.
Satürn yükseliyor, dönüp dolaşıp eski yerine dönüyor.
Satürn yükseliyor, bir, on... Yapılan hatadan habersiz.
Nefreti sanki karamsarlığın tacıymış gibi giy.
Neye tahammül edip etmeyeceğimizi hesapla.
Her şeyi kontrol etmek için, çaresizce
Günah keçilerini bağışlayamıyorum.
Nefretini bir taç gibi giy. Kontrol edemeyecek, affedemeyecek kadar acizim. Bu yüzden daha da derine batıyoruz.
Tanımla, sınırla, kontrol et, biz dibe batarken.
Satürn, size her şeyi göstermek için geri geliyor
Neleri görüp görmeyeceğinizi seçelim ve sonra
Sizi bir taşmış gibi aşağı sürükleyecek ya da tekrar yükseğe çıkaracak
Seni bir çocuk gibi tükürüyor, hafif ve masum.
Satürn geri dönüyor. Sizi bir çocuk gibi kaldıracak ya da
Seni bir taş gibi aşağı sürükleyecek
Seni tüketmek için, bundan vaz geçene kadar.
Bırak taşı. Bırak okyanuslar alsın ve
Bu soğuk ve kutsal güven kaynağını dönüştürsün.
Bırak taşı. Bırak sular öpsün ve
Bu adi nefreti altına dönüştürsün.
Bırak...
- Artist:Tool