Bir Küvet Hikayesi lyrics

Songs   2024-07-04 15:26:40

Bir Küvet Hikayesi lyrics

1

Süleyman'a karısı telefon etti :

- Konuşan ben,

ben, Fahire.

Tanımadın mı sesimden?

Demek çok bağırdım birdenbire.

Çığlık mı?

Belki...

Hayır,

çocuklar hasta değil.

Dinle beni :

İşini bırak da gel,

çabuk ol ama.

Telefonda anlatamam,

olmaz.

Daha kıyamet kadar vakit var akşama.

Saatlar, saatlar,

kıyamet kadar.

Sorma.

Dinle beni...

Hemen vapur bulamazsan

Üsküdar'a kayıkla geç.

Bir taksiye atla.

Paran yoksa

patrondan avans al.

Yolda hiçbir şey düşünme,

mümkün mertebe yalansız gelmeye çalış.

Yalan kuvvetliye söylenir

ben kuvvetsizim.

Alay etme kuzum.

Evet kar yağacak,

evet

hava güzel.

Koynuna girdiğim adam gibi

kocam gibi değil,

büyüğüm, akıllım,

babam gibi gel...

2

Geldi Süleyman,

Fahire, kocası Süleyman'a sordu :

- Doğru mu?

- Evet.

- Teşekkür ederim Süleyman.

Bak işte rahatladım.

Bak işte ağlamıyorum artık.

Nerde buluşuyordunuz?

- Bir otelde.

- Beyoğlu tarafında mı?

- Evet.

- Kaç defa?

- Ya üç, ya dört.

- Üç mü, dört mü?

- Bilmiyorum.

- Bunu hatırlamak bu kadar mı güç Süleyman?

- Bilmiyorum.

- Demek ki bir otel odasında.

Kim bilir çarşaflar nasıl kirliydi.

Bir İngiliz romanında okudum,

bu işlere yarayan otellerde

kırık küvetler varmış.

Sizinkinde de var mıydı Süleyman?

- Bilmiyorum.

- Hele düşün,

toz pembe çiçekli, kırık bir küvet?

- Evet.

- Hiç hediye verdin mi?

- Hayır.

- Çukulata, filân?

- Bir defa.

- Çok mu seviyordun?

- Sevmek mi?

Hayır...

- Başkaları da var mı Süleyman?

- Yok.

- Olmadı mı?

- Hayır.

- Bunu sevdin demek...

Başkaları da olsaydı

daha rahat ederdim...

Çok mu güzel yatıyordu?

- Hayır.

- Doğru söyle, bak ne kadar cesurum...

- Doğru söylüyorum...

- Zaten gösterdiler bana.

İnek gibi karı.

Belimden kalın bacakları...

Fakat zevk meselesi bu...

Bir sual daha, Süleyman :

Niçin?

- Bilmiyorum...

Karanlıkta pencerenin hizasında

karlı, ağır bir çam dalı.

Bir hayli zaman oldu

sofada asma saat on ikiyi çalalı.

3

Süleyman'ın karısı Fahire

şunları anlattı kocasına ertesi gün :

- ... Dayanılmaz bir acı halindeydi

kendime karşı duyduğum merhamet,

ölmeye karar verdimdi, Süleyman...

Annem, çocuklarım ve en önde sen

bulacaktınız karda ayak izlerimi.

Bekçi, polisler, bir tahta merdiven

ve bir kadın ölüsü çıkaracaktınız

arka arsada bostan kuyusundan.

Kolay mı?

Gece bostan kuyusuna doğru yürümek,

sonra kenarına çıkıp durarak

baş aşağı atlamak karanlığına?

Fakat bulmadınızsa eğer

karda ayak izlerimi

sade korktuğumdan değil.

Bekçi, merdiven, polisler,

dedikodu, kepazelik,

aldatılmış bir zevcenin intiharı :

komik.

Niçin öldüğümü anlatmak müşkül.

Kime? Herkese, sana meselâ.

İnsan, ölmeye karar verirken bile

insanları düşünüyor...

Sen yatakta uyuyordun

yüzün rahat,

her zaman nasıl uyursan

ondan evvel ve o varken.

Dışarda kar yağmaya başladı.

Bir tek gecelikle çıkmak balkona :

Zatürree ertesi gün,

nümayişsiz ölüvermek.

Hayır,

hiç aklıma gelmedi nezle olmak ihtimali.

Yaktım sobamızı.

İyice ısınmak lâzım ilkönce.

Ciğer bir çay bardağı gibi çatlarmış.

Pencereye, kara bakıyorum :

«Eşini gaip eyleyen bir kuş

gibi kar

geçen eyyamı nev baharı arar...»

Babam bu şiiri çok severdi.

Sen beğenmezsin.

«Sağdan sola, soldan sağa lerzânı girizan...»

Lambayı söndürmeden balkona çıktım.

« ... gibi kar

düşer düşer ağlar...»

Oturdum balkonda iskemleye.

Havada çıt yok.

Karanlık bembeyaz.

Uykudayım sanki.

Sanki çok sevdiğim bir insan

korkarak beni uyandırmaktan

yumuşacık dolaşıyor etrafımda.

Üşümüyordum.

Kederim duruluyor

berraklaşıyor.

Odanın camlı kapısından balkona vuran ışık

sıcak bir kumaş gibiydi üstünde dizlerimin.

Ben rehavetli bir mahzunluk içinde

acayip şeyler düşünüyordum :

Feneryolu'ndaki çınar

150 yaşındaymış.

Ömrü bir gün süren böcekler.

Gün gelecek

insanlar çok uzun

çok bahtiyar yaşayacaklar.

İnsanın yüreği ve kafası var...

İnsanın elleri...

İnsan?

Ne zamanki,

nerdeki,

hangi sınıftan?

Onların insanları,

bizim insanlarımız.

Ve her şeye rağmen

yeni bir dünya için yapılan kavga.

Sonra sen

ben

bir kırık küvet

ve benim

kendime karşı duyduğum merhamet...

Kar durdu.

Sökmek üzre şafak.

Utanarak

odaya döndüm.

O anda uyansaydın

sarılıp boynuna...

Uyanmadın.

Evet,

çok şükür nezle bile değilim.

Şimdi?

Zaman zaman hatırlayıp

zaman zaman unutacağım.

Yine yan yana yaşayacağız

beni sevdiğine emin olarak.

4

Altı ay kadar geçti aradan.

Bir gece karı koca denizden dönüyorlardı.

Gökte yıldızlar, ağaçlarda yaz meyveleri vardı.

Fahire birdenbire durdu

baktı muhabbetle kocasının gözlerine

ve suratına tükürür gibi bir tokat vurdu.

See more
Nâzım Hikmet more
  • country:Turkey
  • Languages:Turkish, Italian
  • Genre:Poetry
  • Official site:
  • Wiki:http://en.wikipedia.org/wiki/N%C3%A2z%C4%B1m_Hikmet
Nâzım Hikmet Lyrics more
Nâzım Hikmet Featuring Lyrics more
Nâzım Hikmet Also Performed Pyrics more
Excellent Songs recommendation
Popular Songs
Copyright 2023-2024 - www.lyricf.com All Rights Reserved