Present Tense [Turkish translation]
Present Tense [Turkish translation]
Bu dans,
Bu dans
Adeta bir silah gibi,
Bir silah gibi,
Kendini savunmak için,
Kendini savunmak için,
Şimdiki zamana karşı,
Şimdiki zamana karşı,
Şimdiki zamana.
Asla ağırdan almayacağım.
Ağırdan alma,
Işık tutmaya devam et,
Hareket etmeye devam et.
Ben devam ediyorum,
Bir zararı yok.
Benim dünyam
Yıkılıp dökülmeye başladığında,
Dans edeceğim,
Delicesine,
Sağır, salak ve kör bir şekilde.
Ben sende kayboldum.
Ben sende kayboldum.
Jeton düştüğünde etrafta dolanmayacağım.
Ama şimdi durmayacağım
Şimdi salmayacağım
Yoksa tüm bu aşkım
Heba olacak.
Düşmeyi bırak,
Bir madenin dibine doğru.
Bu, madenden başkasının umrumda olmaz.
Yoksa tüm bu aşk
Heba olabilir.
Ben sende kayboldum.
Ben sende kayboldum.
Ben sende kayboldum.
Ben sende kayboldum.
- Artist:Radiohead
- Album:A Moon Shaped Pool
See more