Invitation to the blues [Turkish translation]
Invitation to the blues [Turkish translation]
Şimdi kadın bir önlük ve bir spatulayla kayıt için hazır,
Dünün mal teslimleri, bekar erkeklere biletler...
O bir yürüyen düzensizlik, tepeden tırnağa kadar.
Yani bu bir hüzne çağrı.
Ve sen kendini Cagney gibi hissediyorsun, o Rita Hayworth'a benziyor.
Schwab's ilaç dükkanı tezgahında...
Bekar olup olmadığını merak ediyorsun, o çapkınlığı seven bir tek tabanca.
Sabırlı olmalısın, bir işaret almayı dene.
Kadın: "Nasıl istersin kahveni" dedi.
Sen: "Nasıl olsa tek yol..." dikkat et kumar oynama
Gitmeye bileti olan bavullu bir adam üstüne.
Bir yorgun otobüs garı ve eski bir çift ayakkabı...
Bu hüzne çağrıdan başka bir şey olamaz.
Ama gözlerini onun üstünden alamıyorsun, bir fincan kahve daha alıyorsun,
Kahveni dolduruyor, müşterilerle şakalaşıyor:
"Sağol sağol bay Percy, Jersey'de bir şey bırakmadım
terk ettiğim adamın külüstürü dört tekerleklisinden başka
Ve kovaladığım hayallerimden ve içkili savaşlarımdan
Ve apaçık bir hüzne çağrıdan... "
Ama onun bir zamanlar şeker kocası ve elma şekerli çaydanlığı vardı,
Banka hesabı falan herşeyi, güzel şeylere alışmıştı.
Adam muhtemelen bir gece kokteyline gitmişti ve kadının çağrılarına geri dönmedi
Ve dahası adam ayyaştı ve kadına hiçbir zaman önem verdiğini söylemedi
Yani ayrıldıklarını katibe yazdırdılar, arabanın anahtarı ve kadın ayakkabısını üleştiler
Ve kadını bir hüzne çağrıyla başbaşa bıraktı.
Çünkü şurada bir otoban var, mahalli otobüs bu gece kalkıyor, iyi yolculuklar
Benim koltuğumu alabilirsin, biraz daha takılacağım burada
Meydandan bir oda tutayım, istasyonun yerini tutacak.
Ve her gece buradan yiyebilirim, kaybedecek ne b.kum kaldı ki?
Çılgın bir hisse kapıldım, gideyim mi kalayım mı?
Bir karar vermeliyim...
Ve hüzne çağrını kabul edeceğim...
- Artist:Tom Waits
- Album:Small Change (1976)