Silvertown Blues [Turkish translation]

Silvertown yolunda, vinçler yüksek durumda

Gökyüzünün durgunluğuna karşı sessiz ve gri

Eylem bittiği halde istifa etmeyecekler ve bırakmayacaklar

Blackwall tarafındaki kasabada yeni oyunu izliyorlar.

Zehirli lağımlardan bir vizyon ortaya çıkıyor,

Yeni bir vinç çemberi, burada olmanın yeni bir nedeni,

Şafağa kadar yükselen büyük bir gümüş kubbe

Kilise ve tüm gümüşlerin gittiği evlerin üstünde.

Bir kova altın olsaydım ne yapardım?

Hikayeyi anlatılmamış olarak bırakırdım - Silvertown Blues,

Silvertown'da aşağı iniyorum, Silvertown'da,

Silvertown'da aşağı iniyorum, Silvertown'da.

Rıhtımda gümüş bir şafak çaldı.

Kül blokları üzerinde tekerlekleri olmayan bir kamyon.

Davulda ateşin etrafında rüya görmeyen adamlar.

Hurda metal şemaları paslandı ve yapıldı.

Bir kova altın olsaydım, gümüş yapardı,

Hikayeyi anlatılmamış olarak bırakırdım - Silvertown Blues,

Ve ben Silvertown'da, Silvertown'da, aşağı iniyorum.

Silvertown'da, Silvertown'da.

İnce ve tehlikeli buzun üzerinde dururken,

Vatandaşların tavsiyesi için içeri girip yürüyebilirsiniz,

Nereye dönebileceğini, nereye gidebileceğini söyleyecekler.

Bana söyleyebilecekleri zaten bilmediğim hiçbir şey yok.

Bir kova altın olsaydım, gümüş;

Hikayeyi anlatılmamış olarak bırakırdı - Silvertown Blues,

Ve ben Silvertown'da, Silvertown'da, aşağı iniyorum.

Silvertown'a, Silvertown'a iniyorum.

Canning Town treninden yüksek bir reklam panosu gördüm.

Gökyüzüne yükselen büyük bir gümüş uçak var.

"Her gün yedi uçuş" kelimelerini çıkarabilirim.

Diyor ki, bu kuşların altısı JFK'ye bağlı.

Bir kova altın olsaydım, gümüş;

Hikayeyi anlatılmamış olarak bırakırdı - Silvertown Blues,

Ve ben Silvertown'da, Silvertown'da, aşağı iniyorum.

Silvertown'a, Silvertown'a iniyorum.

Silvertown'da, Silvertown'da,

Silvertown'a, Silvertown'a iniyorum.

Silvertown'da...

Silvertown'da...

Silvertown'da...

• Artist:Mark Knopfler
• Album:Sailing to Philadelphia 2000