Per Tyrssons Döttrar i Vänge [Turkish translation]
Per Tyrssons Döttrar i Vänge [Turkish translation]
Per Tyrsson'un kızları Vänge'de
Ne soğuk ormanları vardır
Uzun zamandır uyuyorlardı
Ormanlar çiçek açarken
İlk uyananları en gençleri oldu
O da hemen diğerlerini uyandırdı
Yataklarının üzerinde oturdular
Ve birbirlerinin saçlarını ördüler
Sonra ipek elbiselerini giydiler
Ve kilisenin yolunu tuttular
Vänga Tepesi'ne geldikleri zaman
Üç haydut yollarını kesti
"Söyleyin, haydutlarla evlenir misiniz?
Yoksa canınızı vermeyi mi yeğlersiniz?"
"Biz haydutlarla evlenmek istemeyiz.
Tabii ki canımızı vermeyi yeğleriz."
Kafalarını kestiler bir ağaç gövdesinin üstünde
Çok geçmeden üç pınar fışkırdı üçünden de
Bedenleri çamurların içine gömüldü
Elbiseleri çiftliğe götürüldü
Vänga Çiftliği'ne ulaştıklarında
Fru Karin dikildi karşılarına
"Satın almak ister misiniz ipek elbiseleri
Dokuz bakire kızın dokuyup ördüğü?"
"Açın bohçalarınızı da bakmama izin verin
Belki tanıdık gelir, üç ipek elbise de."
Küplere bindi Fru Karin hiç olmadığı kadar
Koştu Per Tyrsson'a doğru, kapı yanında duran
"Çiftliğimizin dışında üç haydut var
Bu adamlar kızlarımızı ortadan kaldırdılar"
Per Tyrsson kavradı kılıcını elinde
Büyük iki genci kesmek için koştu üzerlerine
Sordu en küçüğüne, ona vurmadan önce
"Sizin anne babanızın isimleri ne?"
"Vänge'deki Per Tyrsson babamız bizim,
Annemiz ise Skränge'den Fru Karin."
Per Tyrsson gitti bir demirci dükkanına
Bir demir dövdü belinin etrafına
"Günahlarımızın bedelini şimdi nasıl ödeyeceğiz?"
"Kalker ve taştan bir kilise inşa edeceğiz!"
"Kärna Kilisesi olacak kilisemizin adı."
Ne soğuk ormanları vardır
"Onu seve seve inşa edeceğiz"
Ormanlar çiçek açarken
- Artist:Falconer