Broken [Turkish translation]
Broken [Turkish translation]
Gülüşüne bayıldığımı bilmeni istedim1
Seni yükseklere çıkartmak 2 ve acını almak istiyorum3
Fotoğrafını saklıyorum, biliyorum bu bana iyi geliyor4
Sana sarılmak ve acını almak istiyorum
Çünkü ben yapayalnızken5 paramparçayım 6
Ve iyi hissetmiyorum sen gittiğinde
Sen gittin,7 (burada) beni anlamıyorsun artık
En kötü (kısmı) şimdi bitti, ve biz artık (bir) nefes alabiliriz
Seni yüceltmek istiyorum, 8 sen acımı alıyorsun
Öğrenecek çok fazla (şey) kaldı, ve savaşacak kimse kalmadı
Seni yükseklere çıkarmak ve acını almak istiyorum
Çünkü ben kendimi açtığımda kırılıyorum 9
Ve yeterince güçlüymüş gibi hissetmiyorum
Çünkü ben yapayalnızken paramparçayım
Ve iyi hissetmiyorum sen gittiğinde
Sen gittin,
(Burada) beni anlamıyorsun artık
1. "the way you laugh" : "gülüşünün şekli" gibi bir kalıp ama Türkçe'de böyle bir kalıp olmadığından yansıtmak mümkün olmadı. like ve love arasındaki farkı belirtmek için de sevmek yerine daha üstün bir sevgi belirten "bayılmak" kelimesi kullanıldı. Aşık olmak, hasta olmak falan da kullanılır tabi :-D2. "hold somebody high" ile kast edilen sarılmak ve yükseklere çıkarıp, devamında da acıdan uzaklaştırmak3. uzaklaştırmak da olur ama, Türkçe'de böyle kullanıldığından daha çok, ben de böyle kullandım4. asıl anlamı yarar sağlamak, işine yaramak falan ama Türkçe'de daha iyi oturuyor böylesi5. Lonesome, lonely kelimesini GENELLİKLE yüceltmek için kullanılırken, yalnız da denmesi hatalı olmayacaktır.6. asıl çeviri "kırığım" ama böyle daha mantıklı oldu7. "go away" : defolup gitmek, çekip gitmek8. Aynı phrase, burada sanki "sen benim için çok özelsin, senin acını almak istiyorum" falan gibi kullanılmış ama keşke açıp Shaun'a sorabilsek ne demek istediğini :-D9. Çeviriyi tamamen değiştirdim çünkü "i'm open" birine kendini açmak falan gibi olduğu için oturtamadım ve paramparça yerine orjinal çeviri olan "kırık"ı kullandım.
- Artist:Seether
- Album:The Punisher: The Album