This Old Dark Machine [Turkish translation]
This Old Dark Machine [Turkish translation]
[Birinci Kısım]
Bahar geldi,
böcekler havayı sardı
kardeşimin üstüne kanatlarını düşürdüler
saçına gölge yaptılar
eğer onları takip edersek,
kesinlikle geleceğiz
hayal gücünden yapılmış, keşfedilmeyi bekleyen
görünmez harika bir büyüden önce
[Nakarat]
kasabanın civarında yaşadığımız yerde
eski terk edilmiş bir çiftlik vardı
her sene bir orkide dikerdik
sığınakta
henüz gelmemiş olan istikbalin
cinnetinden bizi koruması için
bu hep böyle olacak
Seni tehlikelerden koruyacağım
[İkinci kısım]
sonra onlar bizi yazın yakaladı
şık papaz elbiseleri giymişler
pazara giderken giydiği şapkasın sen
ben de delikli cekediyim
bu kadar saattir,
en kuvvetli güneş ışığını tutabilecek
ve en parlak taşı yansıtabilecek
kemik kadar soluk bir el arıyorum
[Nakarat 2]
kasabanın civarında yaşadığımız yerde
diktiğimiz orkidenin
sıcak ve güzel kokusu vardı
şimdi uzun ve köklü bir orman olmuş
azametimizi gösteren ne güzel bir heykel
dilden dile dolaşacak ne güzel bir hikaye
bizi sonsuza dek hatırlayacaklar
düştüğümüz yeri hatırlayacaklar
[Köprü]
bu eski kasvetli makina, titrer ve zangırdar
sola çeker, sonra kaldırım köşesinde can verir
ama hala yolda, trafik sessiz
insanlar gözlerini dikerler, ve sonra da çılgına dönerler
eğer dokunurlarsa, elbisenin kenarına
Aslan gibi şiddetlenirim, tekrar saldırırım
Sadıklar bekler, sadıklar bekler
işaretin orada beklerler
[Nakarat 3]
kasabanın civarında yaşadığımız yerde
yüksek ve mutlu bir ses geldi
yeryüzü ve tüm güzellikleri
bizi yerden alıp
dağın ardına taşıyıp
sonsuz bir krallığa getirdi
hep böyle yaşayacağız
seni seveceğim
seni seveceğim
seni seveceğim
- Artist:James Vincent McMorrow