Unbreakable [Turkish translation]
Unbreakable [Turkish translation]
Times like this, I wish I never existed
Böyle zamanlarda hiç varolmamış olmayı diledim
Nobody wants to listen
Kimse dinlemek istemiyor
I'm screaming out for help
Yardım için bağırıyorum
Times like this, I wish that I could let go
Böyle zamanlarda boş verebilmeyi diledim
And open up a window, free to be myself
Ve kendim olabilmek için bir pencere açabilmeyi
But then there's you
Ama sonra sen varsın
Standing over me, tryna make a fool of me
Üstüme gelen, beni aptal yerine koymaya çalışan
Tryna get the best of me
Benden en iyisini almaya çalışan
Oh, then there's you
Oh, sonra sen varsın
Tryna shut me out, tryna kick me when I'm down
Beni dışarıda bırakmaya çalışan , ben yerdeyken beni tekmelemeye çalışan
That ain't gonna stop me now, no
Bu şimdi beni durdurmayacak, hayır
How does it feel to know that I don't care at all?
Hiç önemsemediğimi bilmek nasıl hissettiriyor?
Your words don't mean a thing at all
Senin sözlerin benim için bir anlam ifade etmiyor
I chose to rise, you chose to fall
Ben yükselmeyi seçtim, sen düşmeyi seçtin
How does it feel to know that I am capable?
Yetenekli olduğumu bilmek nasıl hissettiriyor?
Of more than you will ever know
Senin asla farkedemediğinden daha çok
Don't tell me I'm not good enough
Bana yeterince iyi olmadığımı söyleme
Don't you bring me down
Beni yerle bir etmedin mi
I'm moving up and you're over now
Ben harekete geçiyorum ve sen şimdi bittin
You gave me fire
Bana ateşi sen verdim
Everytime you came around
Her etrafıma geldiğinde
My feet are steady on the ground
Yere sağlam basıyorum
And you won't knock me down
Ve sen beni yıkamayacaksın
No more, oho, oho,
Artık değil, oho, oho
Now I'm unbreakable
Şimdi ben yenilmezim
Oho, oho, oho,
Oho, oho, oho
Now I'm unbreakable
Şimdi ben yenilmezim
Times like this, I'm picking up the pieces
Böyle zamanlarda parçaları topluyorum
I'm making up the reasons
Nedenler uyduruyorum
Not to tell a soul
Birine söylememek için
Times like this, I'd rather speak to no one
Böyle zamanlarda kimseyle konuşmamayı tercih ediyorum
I just wanna move on, stand up on my own
Sadece kendi başıma kalkıp devam etmek istiyorum
But then there's you
Ama sonra sen varsın
Standing over me, tryna make a fool of me
Üstüme gelen, beni aptal yerine koymaya çalışan
Tryna get the best of me
Benden en iyisini almaya çalışan
Oh, then there's you
Oh, sonra sen varsın
Tryna shut me out, tryna kick me when I'm down
Beni dışarıda bırakmaya çalışan, ben yerdeyken bana tekme atmaya çalışan
That ain't gonna stop me now, no
Bu şimdi beni durdurmayacak, hayır
How does it feel to know that I don't care at all?
Your words don't mean a thing at all
I chose to rise, you chose to fall
How does it feel to know that I am capable?
Of more than you will ever know
Don't tell me I'm not good enough
Don't you bring me down
I'm moving up and you're over now
You gave me fire
Everytime you came around
My feet are steady on the ground
And you won't knock me down
No more, oho, oho,
Now I'm unbreakable
Oho, oho, oho,
Now I'm unbreakable
I remember getting tease as a kid
Çocukken alaya alındığımı hatırlıyorum
Cause at the place that we lived
Çünkü yaşadığımız yerde
We never had it easy, believe me
İnan bana hiç kolay olmadı
But that don't excuse the things that we did
Ama bu yaptığımız şeylere bir bahane değil
Wouldn't accept that I was never accepted
Asla onaylanmadığımı (kabul edilmediğimi) kabullenemedim
Shed so many tears like I fell in depression
Depresyondaymış gibi çok göz yaşı döktüm
But if I changed, I wouldn't get called names
Ama değişseydim lakaplar kazanmazdım
But it was all the same, I was feeling rejected
Fakat hep aynıydı, reddedlmiş hissediyordum
Putting someone down that's a low blow
Birini ezmek, bu bel altı vurmaktır
What goes around comes around like a yoyo
Bir yoyo gibi ne ekersen onu biçersin
Wish that I could stop time like a photo
Zamanı bir fotoğoraf gibi durdurabilmeyi diledim
But we stand strong, bounce back like a pogo
Ama biz güçlü kaldık, pogo gibi geri sıçradık
- Artist:Faydee
- Album:Unbreakable EP