Empire Of The Clouds [Turkish translation]
Empire Of The Clouds [Turkish translation]
Fırtınayı sürmek için, bir bulutlar imparatorluğuna
Fırtınayı sürmek için, gümüş hayaletlerini havalandırdılar
Fırtınayı gelecek olan bir krallığa sürmek için
Fırtınayı sürmek ve kalanları lanetlemek için, kayıtsızlık...
Kraliyet ve devlet adamları, Brendi ve purolar
Göklerin dev, boz hanımefendisinin elleri arasında.
Majestelerinin aracını alt edecek olan milyonda bir ihtimale güldüler
"Hindistan'a", "Sihirli halı süzülüyor" dediler, uğursuz bir ekim günüydü.
Sise bulanmış ağaçlar, çiyle terleyen taşlar
Sabah gün doğarken önce kırmızı, sonra mavilikler
Gemi direğinde asılmış, emir için bekliyor
Majestelerinin zeplini: R101
O, İnsan yapımı en büyük hava aracı, göklerin devi,
Siz inanmayanlar: İçine Titanik sığabiliyor.
Davul gibi gerilmiş, güneşte ağarmış beyaz bir kanvas cilt
Öfkeyle, yaklaşmakta olan bir darbeyle hiç test edilmemiş,
Yaklaşmakta olan bir öfkeyle...
Kasvet ortalığı sarmış, batıda fırtına yükseliyor
Serdümen, hava camına baktı ve dedi ki:
Derhal gitmeliyiz, yazgımızla yüzleşmeliyiz
Derhal gitmeliyiz, politikacı geç kalamaz
Zeplinin mürettebatı otuz saattir uyanık duruyor
Ama gemi onların omurgasında, her parçasında, her karışında.
Asla son hızda uçmadı, dava hiç kapanmadı
Kırılgan kaplaması, onun muhtemel en zayıf noktası
Onun zayıf noktası yolda, gelmek üzere...
Göklerin kaptanı, sağlamlaştırılmış bir model
Krala ve bir zeplinin inancına sadık bir gemi
Motorlar gürlüyor, telgraf sesiyle birlikte
Bizi yere bağlayan kordonları salıveriyorlar
Serdümen "Efendim, gemi çok ağır, uçuşu gerçekleştiremez." diyor.
Kaptan ise "yükü siktir et, bu gece yola çıkıyoruz" diyor.
Gemi, yerden yükselirken, yer görevlileri hayretle tezahürat ettiler,
Geminin ön ve kıçtaki ağırlıklarını su ile vaftiz ettiler.
Şimdi ise gemi, geçmişimizde öylece duruyor...
Seni ilerleten rüzgarla savaşa savaşa
Motorların seni itişini hissede hissede
Altında kalan Manş Denizi'ni izleye izleye
Gecenin içine doğru, alçala alçala
Işıklar, altında akıp gidiyor
Kuzey Fransa, yataklarında uyuyor
Fırtına, etrafında hiddetleniyor
Milyonda bir ihtimalmiş, öyle demişti
Biçerdöver, iliklere kadar kesen
Tırpanıyla birlikte geminin yanında duruyor
Karar verirken panik yapılıyor
Deneyimli adamlar, mezarlarında uyuyor
Kaplaması yıprandı, gemi batıyor
Yağmur gövdeden içeriye sızıyor
Ölümüne kanıyor ve gemi düşüyor
Gemiyi havada tutan gaz dışarıya sızıyor
"Beyler, düştük!" diye bir ağlama geldi, göklerden bir selamlama ile
Üç bin beygir, geminin ölmesiyle birlikte sessizliğe büründü
Yoluna rehberlik yapan fişekler, sonunda ateş aldı
Bulutların imparatorluğu, geçmişimizdeki küllerden ibaret oldu
Sadece küllerden ibaret...
Onların hayalleri tıpkı benim güneşte durduğum gibi burada yatıyor
İnşa ettikleri ve motorları çalıştırdıkları yerde
"Aya ve yıldızlara doğru" idi, peki ya şimdi ne oldu?
Ah, hayalperestler ölebilir ama hayaller yaşamaya devam edecek
Hayaller yaşamaya devam edecek...
Hayaller yaşamaya devam edecek...
Şimdilerde tepede bir gölge, doğunun meleği
Bulutların imparatorluğu huzur içinde yatabilir
Fransa kırsalındaki bir kilisenin bahçesinde, kırk sekiz tane ruh
Kafalarını direklere yasladılar ve hayata veda ettiler.
- Artist:Iron Maiden
- Album:The Book of Souls (2015)