Bloodstains [Turkish translation]
Bloodstains [Turkish translation]
Ben ağrıyorum ve sen ağrıyorsun bu ruhsuz ve bomboş kalplerle
Birinin kaburgalarımızı parçalamasını bekliyoruz
Ve sabit bir elle ruhsuz ve bomboş kaplerimizi benimsemesini
Kalplerimizi
Ben alıyorum ve sen alıyorsun, nasıl verileceğini unuttuk
Ben numara yapıyorum, sen bozuyorsun ve her şey böyle işliyor zaten
O yüzden bu gece burada ayrılacağız ama birbirimize kalplerimizi geri vermeden değil
Çünkü bizim aşkımız
Bizi uzun süre önce terk etti
İkimiz de uykudayken
Karda kan lekeleri bırakarak
Karda kan lekeleri bırakarak
Ben bekliyorum ve sen bekliyorsun ama bu tren gelmeyecek
Sesin çatallaşmaya başladı ve geldiğimiz şu noktadan nefret ediyorum
Bu durakta hiç gelecek yok, sadece kırıntıları besliyoruz
kalplerimizin
Ben titriyorum ve sen titriyorsun, her şey böyle olmak zorunda zaten
Bu terk edilmiş Sonbaharda yaprakları katlayacağız
Kalplerimizin soğuk ve ölen ağaçlarından düşen yaprakları
Çünkü bizim aşkımız
Bizi uzun süre önce terk etti
İkimiz de uykudayken
Karda kan lekeleri bırakarak
Ben de senin gibi yalnızım
Ama yalnızca bana atıldığı için
Tıpkı sana atıldığı gibi, bana ait değilsin
Ve sevgilim ben de sana ait değilim
Ve tekmeliyor ve bağırıyor
Ve morarıyor ve şişiyor
Ama duvardaki yazılar
Ve ikimiz de bize ne yapmamız söylediğini biliyoruz
Ne yapmamız söylediğini
Ben ağlıyorum ve sen de ağlıyorsun, sessiz tuzlu göllere
Yollar buza döndü ve biz hiç frenlemedik
O yüzden duvarlar iyice yaklaşmaya devam ederken
Korkarım kalplerimizi kırmamak için çok geç
- Artist:Passenger (UK)
- Album:Flight of the Crow (2010)