Lo shampoo [Turkish translation]
Lo shampoo [Turkish translation]
Sonuçta, sonuçta, yaşam tarzlarının, yani yaşamı örgütleme biçimlerinin sayısı çok da fazla değil.
Tek yaşayabilirsin, iki kişi (şu ünlü çiftler), bir de çok kişi bir arada, anaerkil türdeki aileler ve toplu yaşayanlar, vb. Yalnızca üç tarz. Daha fazla sanıyordum.
Ama mesele bu değil. Önemli olan, herkesin içinde bir gücünün, bir enerjisinin, büyük bir hayatiyetinin olması. Çünkü bu enerjin varsa her şey yolunda demektir, ama bu enerjin yoksa…
Kötü bir gün,
eve kapanmış düşünüyorum:
boşa geçirilmiş bir hayat,
yapacak bir şey yok,
başını alıp gidemiyorsun
e, öyleyse, bir şampuanlanayım bari.
Şampuan mı?
Tuhaf bir gün
yaprak kıpırdamıyor
kafam uyuşmuş sanki
hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden
başını alıp gidemiyorsun
mecburen bir şampuanlanmam gerek.
Şampuan mı?
İniyor aşağı su, çağıldıyor su
sıcak, soğuk, sıcak...
Hah işte şöyle!
Kırmızı şampuan, bir de sarı,
hangi marka daha iyi?
İşte şu!
Köpük, yumuşak, yumuşacık, beyaz, hafif hafif
kaymak gibi, kar gibi.
Köpük, iyi bir şey, anne gibi, üzgün ve yorgun olduğunda başını okşayan: Kocaman bir anne, beyazlara bürünmüş bir anne.
Çalkala, çalkala, çalkala.
Geldik ikinci sefere.
Eminim, şu kafursuz sarı şampuan daha iyi.
En iyiler, en pahalı, kepeği önledikleri için.
Köpük, yumuşak, yumuşacık, beyaz, hafif hafif
kaymak gibi, kar gibi.
Köpük, saf bir şey, süt gibi: içini arındırıyor insanın. Köpük, zavallı, bitmiş tükenmiş, zulme uğramış kişiyi temizleyen kutsal bir şey. Kutsal bir şey. Ayin gibi.
Çalkala, çalkala, çalkala.
Fffffff... Fön.
- Artist:Giorgio Gaber
- Album:Dialogo tra un impegnato e un non so; Far finta di essere sani