Brun [Turkish translation]
Brun [Turkish translation]
Brun bakire kızın evine sürer
Brun bir başına uyur
Bakire dışarıda onu bekler
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Brun mavi pelerinini savurur
Brun bir başına uyur
Ve bakireyi onun üzerine kaldırır
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Brun güllü koruya sürer
Brun bir başına uyur
Orada bir süre dinlenmek için durur
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Ve dinle beni bakirem, sana ne söyleyeceğimi dinle
Brun bir başına uyur
Burada ben daha önce on beş bakire öldürdüm
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Ve Brun bakirenin koynuna girdi
Brun bir başına uyur
Tatlı bir uyku içinden geçene dek
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Bakire altın örgülerini çözdü
Brun bir başına uyur
Ve Brun'un ellerini ve ayaklarını sıkıca bağlar
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Hemen uyan, Brun
Brun bir başına uyur
Seni uykunda yok etmek istemem
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Ve bakire altın bıçağını alır
Brun bir başına uyur
Böylece Brun'u tam da o genç kalbinden bıçaklar
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Ve şimdi sen burada yatacaksın, hem köpekler hem de koçlar için
Brun bir başına uyur
Bir bakire olarak namımı muhafaza edeceğim
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
Ve şimdi sen burada siyah zeminde yatacaksın
Brun bir başına uyur
İşlenmemiş altınımı muhafaza edeceğim
Hava rüzgarlı ve yağmurludur
Dağların kuzey kesimlerinde, üç tane Kuzeyli de yatar
- Artist:Garmarna
- Album:Vedergällningen