When The Wild Wind Blows [Turkish translation]
When The Wild Wind Blows [Turkish translation]
Bugün haberlerde neler söylediklerini duydun mu?
Hepimizi ilgilendiren şeye kulak verdin mi?
Bu dünyamızın bir sona yaklaştığını,
Duydun mu, duydun mu?
O, onları (1) kara bulutların uzaklarda toplandığı yerde görürken,
Havadaki gerginliği de hissedebilir,
Aynaya baksa son bir defa, görse karşısındaki yaşlı adamı,
Bir şekilde kurtulsalar da önemi var mı?(2)
Bu durum içinden çıkılmaz bir hale büründü dediler,
Elimizden bir şey gelmeyeceğini söylediler,
Bir şeylerin olmasını beklerken oturup beklemekten başka çaremiz yok,
Biliyor muydun, biliyor muydun?
Karşı çayırlardaki yeşilliklere bakarken,
Düşünür durur, "Gün gelip yeniden yeşerirler mi acep?"
İçine düştüğümüz durumun umutsuzluğu gittikçe derinleşirken,
Yaban rüzgarlarının eseceği ana hazırlanıyoruz.
Bugün haberlerde neler söylediklerini duydun mu?
Hepimizi ilgilendiren şeye kulak verdin mi?
Her birimize neler olduğunu biliyor musun?
Duydun mu, duydun mu?
Daha önce hiç görmediğimiz bir felaket başımıza gelecek,
Gökleri aydınlatacak bir şeyler olacak,
Bu bildiğimiz dünya, asla eskisi gibi olmayacak,
Biliyor muydun, biliyor muydun?
Taşıyabildiği her şeyi sığınağa taşıyor usulca,
O anın geleceği vakte hazırlanıyor,
Kendisine bir ya da iki yıl boyunca yetecek erzağı var,
Hiç yoktan iyidir böylesi.
Bizden henüz bilmediğimiz şeyleri gizliyorlar,
Gerçek pahasına bir hiçbir şey söylemiyorlar,
Kafalarımızı sadece bilmemizi istedikleri şeylerle dolduruyorlar
Biliyor muydun? Biliyor muydun?
Bu günlük hazırlıklarını da bitirmek üzere,
Çok yoruluyor olsa da daha yapacak çok şey var,
En kötüsüne hazır olabilmek için hazırlanıyorlar,
Yaban rüzgarlarının eseceği ana hazırlanıyorlar.
Duvardaki resme bakıyor, tepetaklak olmuş düşüyor,
Karısının yüzünden süzülen bir gözyaşı görüyor, güzelliğini takdir ediyor
Yaşadıkları zamanları anımsarken, aklından uçup gidiyor anılar
Harcanan koca bir ömür gitmiş olacak çok uzaklara.
Hazırlanmaktalar son haftalarda,
En acımasız zamanlar gelme ihtimaline karşı,
Bir mülteci gibi yaşayacakları sığınıklarında,
Hazırlanmaktalar yakında olacaklara.
Bir çay demleyip beklemeye koyuluyorlar,
Keyiflerine diyecek yok dört köşeli sığınaklarında.
Tövbe etmenin zamanı gelmedi daha,
Karıştırma ortalığı, otur ve dinlen tek başına.
İnanmamak ne mümkün bu yalanlara?
Tüm bu bağırışlar inkar mı ediyor sence?
Gerçekliğin anı geldi kapımızı çalmaya!
Görmedin mi TV'lerde?
Onlara gram güvenim yok.
Sonumuzu getiren günler yanı başımızda.
Tüm bunlar bittiğinde dua et,
Hayatta kalanlar bir araya gelin ve tek yürek olun,
Birbirimize yardım etmekten ne çıkar?
Her şeyin üstesinden gelebilecek inancımız var.
İnanmamak ne mümkün bu yalanlara?
Tüm bu bağırışlar inkar mı ediyor sence?
Gerçekliğin anı geldi kapımızı çalmaya!
Görmedin mi TV'lerde?
Onlara gram güvenim yok.
Sonumuzu getiren günler yanı başımızda.
Onları bulduklarında, kollarıyla birbirlerine kenetlenmiş vaziyette
Zehir kutuları giysilerinin yanında dururken,
Depremle nükleeri karıştırdıkları gündü o gün,
Başka bir yaban yeli esinceye kadar...
- Artist:Iron Maiden
- Album:The Final Frontier