Blackout [Turkish translation]
Blackout [Turkish translation]
[C. Bennington:]
Yaptığın bu yatakta sıkıştım
Batan bir hisle, yalnız
Söylediğin sözler sayesinde
Sakladığın sırları gördüm
Suratında yazıyor
Bütün yalanların nasıl derimi derinden kestiğini
Aldığından yeterli bir şey alamazsın
Ve al, ve al, ve asla söyleme
Hayır / Bunu içeri almalısın
Geri dışarı it / Geri dışarı it
Hayır / Asla içeri gelemeyeceksin
Dışarı it / Karart / Gözlerindeki kanı
Bunun senin suçun olmadığını söyledin
Ve benim hatalı olduğuma yemin ettin
Göründüğü gibi olmadığını söyledin
Kırdığın güvenimden pişman olmadığını
Koştun ama sonra tekrar düştün
Kendi yaptığın karanlıkta boğuldun
Aldığından yeterli bir şey alamazsın
Ve al, ve al, ve al, ve al
Siktir !
Dinliyor musun ?
Hayır / Bunu içeri almalısın
Geri dışarı it / Geri dışarı it
Hayır / Asla içeri gelemeyeceksin
Dışarı it / Dışarı it
Hayır / Bunu içeri almalısın
Dışarı it / Dışarı it
Hayır / Asla içeri gelemeyeceksin
Dışarı it / Karart / Gözlerindeki kanı
[M. Shinoda:]
Renkler ışıkları doldururken aşağı kayıyor
Kağıt beyazı zeminden yukarı bakıyoruz
Yukarı kayıyor, gecede bizi geçiyorsun
Gelecek dışarıya bakıyor, geçmişin üzerine
Bu yüzden aşağı gel, çok altına
Bildiğin şeyleri toplamak için bekliyorduk
Aşağı gel, çok altına
Bırakıp gittiğin şeyleri toplamak için bekliyorduk
[M. Shinoda ve C. Bennington:]
Aşağı gel, oh
Aşağı gel, oh
Aşağı gel
Aşağı gel, oh
Aşağı gel, oh
- Artist:Linkin Park
- Album:A Thousand Suns